YUNAN MİTOLOJİSİNDE İNSANIN YARATILIŞI
1 sayfadaki 1 sayfası
YUNAN MİTOLOJİSİNDE İNSANIN YARATILIŞI
Titan İapetos'un dört oğlu olmuştu.Bunlardan Menoitos ve Atlas; Zeus'e başkaldıran Titan'larla beraber olduklarından cezalandırılmışlardı.Menoitos hainliğinden ve ölçüsüz çüretinden dolayı Erbes'e daldırılmıtı. Atlas ise dünyanın öbür ucunda ve Hesperides'lerin önünde omuzlarına gök kubbesini yüklüyerek ayakta beklemek cezasına çarptırılmıştı. Diğer iki kardeş Prometheus ve Epimetheus'un kaderleri daha farklı oldu. Her iki şekilde önemli rol oynadılar.
Olympos tanrılarının kudretine karşılık Prometheus'ta kurnazlık ve zeka vardı. Titanların meşhur isyanları sırasında tarafsız davranan bir Titan olduğu halde baş tanrı kendisine başkaldırmadığı, tersine saygı gösterdiği için Prometheus'u Olympos'a ölmezler arasına kabul etmişti. fakat kendi ırkını mahveden Zeus'a karşı içinde büyük kin ve öfke olan Prometheus, tanrılarını inkar edecek, onları hiçe sayacak ve işliyecekleri kötülüklerle en vahşi hayvanlara bile taş çıkartacak dünyanın başına bela olacak bir mahluk'u insanı yaratarak intikam almaya karar verdi.
Prometheus ilk insanı çamuru göz yaşlarıyla karıştırarak yarattı. Buna aslanın güçünü, tavusun kibirini, tilkinin kurnazlığını tavşanın ürkekliğini kattı. Fakat insan çıplaktı. Kendisini koruyacak hiç bir şeye sahip değildi. Doğduğu günden itibaren acıları, üzüntüleri ve bitmek bilmeyen ihtiyaçları başlıyordu. İlk insan çiğ meyvalarla, kanlı etlerle beslenip, elbise yerine bitkilerin yapraklarına sarılıyorlardı. Güneşin faydalarını bilmeden daha iyi şekilde yaşatabilmek, vahşi hayvanlara karşı etkili silahlarla koruyabilmek, toprağı sürmeye yarıyacak gerekli aletleri elde edebilmek için onlara madenleri işlemeyi ve ateşi vermeye karar verdi.
İçi baştan başa oyuk fakat yanabilir bir özenle kaplı olan Ferule "Şeytantersi ağacı" denilen ağaçtan bir dal koparıp Lemnos adasına gitti. Hephaistos'un (ateş Tanrısı) alevler fışkıran ocağına yaklaştı ve madenleri eriten kızgın ateşinden bir kıvılcım çaldı. Elindeki sopanın özünün içine sakladı.Ve onu ilahi bir armağan olarak insanlara götürdü.
O günden itibaren insanlar ateşin yardımıyla daha iyi yaşamaya başladılar.Yiyeceklerini pişiriyorlar, karanlık mağralarda çıralı odunları yakarak birbirlerinin yüzlerini görüyorlardı.Fakat bir süre sonra nerden geldiklrini unutarak kendilerini tanrılarla eşit tutmaya başladılar. Zeus onların böyle şımaraık davranacaklarını önceden tahmin ettiği için onlara ateşi vermemişti. Kendi haberi olmamaksızın ateşi hediye ettiği onları şımartığı için Prometheus'a kızarak onu Kafkas dağlarının en yüksek tepesine gönderdi
Olympos tanrılarının kudretine karşılık Prometheus'ta kurnazlık ve zeka vardı. Titanların meşhur isyanları sırasında tarafsız davranan bir Titan olduğu halde baş tanrı kendisine başkaldırmadığı, tersine saygı gösterdiği için Prometheus'u Olympos'a ölmezler arasına kabul etmişti. fakat kendi ırkını mahveden Zeus'a karşı içinde büyük kin ve öfke olan Prometheus, tanrılarını inkar edecek, onları hiçe sayacak ve işliyecekleri kötülüklerle en vahşi hayvanlara bile taş çıkartacak dünyanın başına bela olacak bir mahluk'u insanı yaratarak intikam almaya karar verdi.
Prometheus ilk insanı çamuru göz yaşlarıyla karıştırarak yarattı. Buna aslanın güçünü, tavusun kibirini, tilkinin kurnazlığını tavşanın ürkekliğini kattı. Fakat insan çıplaktı. Kendisini koruyacak hiç bir şeye sahip değildi. Doğduğu günden itibaren acıları, üzüntüleri ve bitmek bilmeyen ihtiyaçları başlıyordu. İlk insan çiğ meyvalarla, kanlı etlerle beslenip, elbise yerine bitkilerin yapraklarına sarılıyorlardı. Güneşin faydalarını bilmeden daha iyi şekilde yaşatabilmek, vahşi hayvanlara karşı etkili silahlarla koruyabilmek, toprağı sürmeye yarıyacak gerekli aletleri elde edebilmek için onlara madenleri işlemeyi ve ateşi vermeye karar verdi.
İçi baştan başa oyuk fakat yanabilir bir özenle kaplı olan Ferule "Şeytantersi ağacı" denilen ağaçtan bir dal koparıp Lemnos adasına gitti. Hephaistos'un (ateş Tanrısı) alevler fışkıran ocağına yaklaştı ve madenleri eriten kızgın ateşinden bir kıvılcım çaldı. Elindeki sopanın özünün içine sakladı.Ve onu ilahi bir armağan olarak insanlara götürdü.
O günden itibaren insanlar ateşin yardımıyla daha iyi yaşamaya başladılar.Yiyeceklerini pişiriyorlar, karanlık mağralarda çıralı odunları yakarak birbirlerinin yüzlerini görüyorlardı.Fakat bir süre sonra nerden geldiklrini unutarak kendilerini tanrılarla eşit tutmaya başladılar. Zeus onların böyle şımaraık davranacaklarını önceden tahmin ettiği için onlara ateşi vermemişti. Kendi haberi olmamaksızın ateşi hediye ettiği onları şımartığı için Prometheus'a kızarak onu Kafkas dağlarının en yüksek tepesine gönderdi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz